Kripto para birimlerinin popülerliği arttıkça, yatırımcılar farklı yatırım stratejileri kullanarak kazanç elde etmek için farklı yollar aramaktadırlar.
Bu noktada, yield farming adı verilen yeni bir kavram ortaya çıkmıştır. Yield farming, DeFi (merkezi olmayan finans) ekosistemlerinde yeni bir yatırım stratejisi olarak tanımlanabilir.
Yield Farming nasıl çalışır?
Yield farming, belirli bir kripto para birimi çiftini (örneğin ETH/DAI) kullanarak likidite sağlayarak, kullanıcıların yüksek oranda getiri elde etmelerine olanak tanır.
Bu işlem, kullanıcıların kripto para birimlerini belirli bir platformda kilitlenmeleri ve likidite sağlamaları karşılığında getiri kazanma fırsatı sunar. Ancak, yield farming, riskli bir yatırım stratejisi olarak kabul edilir ve kullanıcıların yatırdıkları kripto para birimlerini kaybetme olasılığı vardır.
Yield farming, kripto para birimleri arasında arbitraj yapmak için de kullanılabilir. Kullanıcılar, belirli bir kripto para birimini bir platformda kilitlerler ve diğer bir platformda aynı kripto para birimini kullanarak arbitraj fırsatı yaratırlar. Bu şekilde, kullanıcılar kripto para birimlerini likidite sağlayarak kazanç elde ederler.
Yield farming’in, DeFi ekosisteminin önemli bir parçası olduğu belirtilmelidir. Kullanıcılar, DeFi protokollerinde likidite sağlamak için kullandıkları kripto para birimlerine ödül alabilirler.
Ödüller, kripto para birimleri veya diğer tokenlar şeklinde olabilir. Bu nedenle, yield farming, yüksek oranda getiri elde etmek isteyen yatırımcılar için ideal bir yatırım stratejisi olarak görülebilir.
AMM ve Üretken Tarım yöntemleri
Yield farming, likidite sağlamak için kullanılan iki ana yöntemle gerçekleştirilir: otomatik likidite sağlama (automated market making – AMM) ve üretken tarım (productive farming). AMM, bir piyasa yapıcısının işlevini yerine getirir ve likidite sağlamak için belirli bir kripto para birimi çiftine yerleştirilir.
Üretken tarım ise, likidite sağlayan kullanıcılara platformda kullanılabilen belirli bir token veya ödül verir. Her iki yöntem de yüksek getiri elde etmek isteyen yatırımcılar için cazip olabilir, ancak her iki yöntem de farklı riskler taşır.
AMM yöntemi, bir piyasa yapıcısı gibi hareket ederek, piyasada bir arz-talep dengesi sağlamaya çalışır. Bu nedenle, AMM yöntemi kullanılırken, likidite sağlayan kullanıcılara belirli bir kripto para birimi çiftinin piyasa fiyatına göre orantılı bir oranda ödeme yapılır. Bu yöntem, likidite sağlama konusunda daha az bilgi sahibi olan kullanıcılar için idealdir.
Üretken tarım yöntemi, ödül tokenleri veya platform tokenleri gibi belirli bir token veya ödül vererek likidite sağlayan kullanıcılara getiri sağlar. Bu yöntem, kullanıcıların likidite sağlamak için daha uzun süre boyunca kripto para birimlerini kilitlemelerini gerektirdiği için, AMM yöntemine göre daha yüksek risk taşır.
Yield farming, likidite sağlamak için kullanılan kripto para birimleri arasında en popüler olanları DAI, USDC, ETH ve WBTC yer alır. Kullanıcılar, bu kripto para birimlerini likidite sağlamak için kullanabilirler.
Yield Farming’in amacı
Yield farming, DeFi protokollerindeki ödüllerin, kullanıcıların likidite sağlamaları ve ekosistemlerine katkıda bulunmaları için teşvik edilmesi amacıyla oluşturulmuştur. Bu nedenle, yield farming, DeFi ekosistemine katkıda bulunmak isteyen yatırımcılar için ideal bir yatırım stratejisi olarak kabul edilir.
Yield Farming hangi projelerde var?
Bununla birlikte yield farming, yüksek riskli bir yatırım stratejisidir. Bu anlamda kullanıcılar açısından risklerin doğru algılanması ve yalnızca kaybetmeyi göze alabilecek bir miktarı riske atmaları ideal bir yöntem olacaktır. Ayrıca, kullanıcıların likidite sağlama ve yield farming için kullanacakları platformların güvenilir olup olmadığını araştırmaları da önemlidir.