Güney Koreli Do Kwon, 40 milyar dolarlık Singapur merkezli Terraform Labs’ın kurucu ortağı olarak dijital finansın milyarderlerinden biriyken Interpol’ün arananlar listesindeki bir kaçağa dönüştü ve hepsi de birkaç sene içinde çok hızlı bir şekilde gerçekleşti.
Şu anda bir Karadağ hapishanesinde tutuluyor ve ABD ve Güney Kore tarafından iadesi talep edildiğinden, burada daha fazla zaman geçirebilir.
Aşağıda, buraya nasıl geldiğinin bir zaman çizelgesi bulunuyor.
Do Kwon
Tam adı Kwon Do-hyung olan 31 yaşındaki Do Kwon, Güney Kore’de doğdu ve Seul’deki ülkenin en prestijli özel okullarından Daewon Yabancı Dil Lisesi’nden mezun oldu. 2015 yılında Kaliforniya’daki Stanford Üniversitesi’nde bilgisayar bilimleri alanında lisans eğitimini tamamladı.
Bir noktada Kwon, Terraform Labs ile ortak kurucu olacak olan 38 yaşındaki girişimci Daniel Shin ile bir ortaklık kurdu. Shin, 2010’da Tmon Inc. e-ticaret şirketini kurarak 2021 yılına kadar 100 milyon dolar gelirle ülkedeki türünün en büyüklerinden biri haline getirdi.
Terra-Luna
Terraform Labs, 2018 yılında Güney Kore’de Kwon ve Shin tarafından kuruldu ve Nisan 2019’da şirket, TerraUSD (UST) stabilcoini ve Luna kripto para birimini piyasaya sürdü.
UST algoritmik bir stabilcoin olup, ABD dolarına sabitini yakım içeren bir kodlama algoritmasıyla sağlıyordu. ABD dolarıyla pariteyi korumak için Luna tokeni basılıyordu.
Şirket bunun yanısıra Anchor Protocol gibi çeşitli DeFi hizmetleri sunmaya başladı. UST stake eden yaklaşık 226 bin mudisine, Nisan 2022’ye yıllık %19,5’e varan bir getiri sağladı.
Luna’nın fiyatı Mayıs 2019’da piyasaya sürüldüğünde yaklaşık 3 dolardı. Nisan 2022’ye kadar 119,18 dolara kadar yükseldi ve bu, kendi stabilcoini ile birlikte büyüyen Terraform Labs imparatorluğuna 40 milyar doların üzerinde bir değer kazandırdı.
Deprem
Terra-Luna imparatorluğunun ölüm sarmalı, 7 Mayıs 2022’de, 2 milyar dolardan fazla TerraUSD’nin Anchor Protocol’den çekilmesiyle başladı.
Bu da, daha fazla sahibi tokeni sattıkça ve algoritmik olarak Luna’nın arzını büyük ölçüde artırdı. Luna, 4 Mayıs’ta 116 dolardan işlem görüyordu ve sonraki 10 gün içinde sıfıra yakın bir değere düştü veya değersiz hale geldi.
Anchor’dan ilk çekilmelere neyin yol açtığı belirsizliğini koruyor, ancak şirket bunun, tespit edemediği düşmanların kasıtlı saldırılarından olduğunu söyledi.
Dünyanın dört bir yanındaki yüz binlerce yatırımcı çöküşe yakalandı; hatta polisin bazı intihar vakalarının dahi yaşandığı bildirildi. Güney Kore’li yetkililer, çöküşün ülkedeki 280.000 kişiye 58 milyar dolar zarar verdiğini tahmin ediyor. Hindistan’daki bir medya kuruluşu Inc42’ye göre yaklaşık 230.000 Hint yatırımcı Luna’daki yatırımlarını kaybetti.
Luna’nın yedinci en büyük piyasa değerine sahip kripto olduğu ve TerraUSD’nin en çok kullanılan üçüncü stabilcoin olduğu gerçeğini göz önünde bulundurulduğunda, kurbanların sayısı ve çöküşte kaybedilen miktar muhtemelen tahminleri aşıyor.
Tsunami
Sarsıntılar sonraki haftalara yayılmaya başladı ve projeye yatırım yapan çok sayıda kripto şirketini vurarak bir domino etkisi yarattı ve yatırımcılarda bir panik kaçışına yol açtı.
2 milyon müşterisi bulunan kripto kredi kuruluşu Celsius Network, “aşırı piyasa koşullarını” gerekçe göstererek ABD’de iflas başvurusunda bulundu.
Bir zamanlar 10 milyar ABD dolarını yöneten önde gelen bir kripto hedge fonu olan Singapur merkezli Three Arrows Capital de Temmuz 2022’de ABD’de iflas başvurusunda bulunmaya zorlayan bir likidite sıkışıklığıyla karşı karşıya kaldı.
Platformunda 1,3 milyar dolarlık kripto varlığıyla, 3,5 milyon müşterisi olan Voyager Digital, 6 Temmuz 2022’de iflas başvurusunda bulundu. Zira, Three Arrows Capital, Voyager’dan aldığı 665 milyon doları değerindeki kredisini ödememişti.
2022’nin bir sonraki en önemli kripto faciası, 11 Kasım’da Sam Bankman-Fried’in FTX borsasının iflas başvurusunda bulunmasıyla geldi. Terra çöküşünün FTX’in iflasında da rol oynadığı öne sürülüyor.
2022 sonunda, bazı büyük kripto projeleri ve girişimleri Terra faciasının ardından çöktü ve kripto fiyatları bu süreçte düştü ve Bitcoin yıl içinde yaklaşık %65 düştü.
Çember daralıyor
Terra depremi kripto endüstrisini istikrarsızlaştırırken, yatırımcıların yanı sıra yetkililer de yanıtlar istemeye başladılar.
20 Mayıs’ta Güney Koreli yatırımcılar, dolandırıcılık iddiasıyla Kwon ve Shin’e dava açtı.
Haziran ayında Seul savcıları şirketin eski çalışanlarının ülkeyi terk etmesini yasakladı. Ertesi ay, Daniel Shin’in evine ve Upbit ve Bithumb dahil olmak üzere yedi kripto borsasına baskın düzenledi.
Eylül ayında, Kwon ve eski araştırma başkanı Nicholas Patias dahil, diğer beş çalışanı için tutuklama emri çıkarıldı.
Singapur’da olduğuna inanılan Kwon, Luna ile kayıt dışı bir menkul kıymet ihraç ettiğini iddia ederek dolandırıcılık ve Sermaye Piyasası Yasasını ihlal etmekle suçlandı.
Aynı ay içinde Interpol, Güney Koreli yetkililerin talebi üzerine Kwon hakkında kırmızı bülten yayınladı.
Ponzi yok
Ekim ayında Kwon, bir kripto podcast’inde, hatalar yapıldığını söyledi ancak bir dolandırıcılık veya saadet zinciri olmadığı konusunda ısrar etti.
2 Aralık’ta Daniel Shin, Güney Kore’de savcıların tutuklama emri talep ettiği bir duruşmaya katıldı. Mahkeme, Shin’in kaçma riski taşımadığını ve soruşturmada işbirliği yaptığını söyleyerek talebi reddetti.
Şubat 2023’te Güney Koreli savcılar, Kwon’un yaşadığını tespit ettikleri, Sırbısitan’a bir ekip gönderdiklerini açıkladı.
Baskı, Şubat ayında ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC), Terraform ve Kwon’u multi milyar dolarlık menkul kıymet dolandırıcılığı suçlamasıyla artmaya devam etti.
Tutuklandı
23 Mart’ta Kwon, Karadağ’daki Podgorica havaalanında, Terra’nın mali işler müdürü Han Chang-joon’la birlikte tutuklandı.
Karadağ savcıları 27 Mart’ta ikiliyi seyahat belgesi suçlamalarını soruştururken 30 gün gözaltında tutacaklarını söylediler.
Kwon, şimdi bir Karadağ hapishanesinde daha fazla zaman geçirmekle karşı karşıya. Bu arada hem Güney Kore hem de ABD, çeşitli dolandırıcılık ve manipülasyon suçlamalarıyla iadesi için talepte bulundu.
Bankman-Fried, 250 milyon dolarlık bir kefaletle serbest bırakıldı ve Ekim ayında onlarca yıl hapis cezasına çarptırabileceği bir mahkemeye çıkacak. ABD’ye gönderilirse, bu kader Kwon’u da bekleyebilir.