FED, ABD ekonomisinde yaşanan enflasyonu kontrol altına almak için görevlendirilirken, durgunluğa da geçit vermemesi bekleniyor.
Finansal piyasalar, Çarşamba günü Fed’in gösterge faiz oranında yarım puanlık bir artış açıklamasını bekliyor. Bazı eski Fed yetkilileri ise bunu başarabileceğine şüphe ile yaklaşıyor.
Wall Street, Pazartesi öğleden sonra, Dow Jones Sanayi Ortalaması ve S&P 500′ün, seansın başında yüzde 1′den fazla düştükten sonra toparlanmasıyla birlikte, yeniden yükselişe geçti.
Eski Fed başkan yardımcısı Roger Ferguson, Pazartesi günü CNBC’ye verdiği demeçte; “Bu aşamada bir resesyon neredeyse kaçınılmaz” derken, “Bu bir cadı kazanı ve bence bir durgunluk olasılığı ne yazık ki çok, çok yüksek. Çünkü araçları kaba ve kontrol edebildikleri tek şey toplam talep.” ifadelerini kaydetti.
2021′in çoğunda sorunun “geçici” olduğu ve koşullar normale döndüğünde her şeyin normalleşeceği konusunda hemfikir olan Fed yetkilileri bu yıl, sorunun görünenden daha derin ve kalıcı olduğunu kabul etmek zorunda kaldılar.
Öte yandan Ferguson, durgunluğun ekonomiyi 2023′te vurmasını beklediğini ve ”ılımlı bir durgunluk olmasını” umduğunu söyledi.
Wall Street’te durgunluk dedikoduları arttı
Mevcut koşullar, Federal Açık Piyasa Komitesi’nin açıklamalarını çok önemli hale getiriyor. Politika yapıcıların, yalnızca 50 baz puanlık bir faiz artırımını onaylayacakları ve aynı zamanda toparlanma sırasında biriken tahvil alımlarında da bir azalmayı ilan edecekleri bekleniyor.
Bilindiği üzere Başkan Jerome Powell, son zamanlarda şoklara karşı savunmasız görünen ekonomide enflasyonu, piyasayı durgunluğa sokmadan dizginlemeye çalışacaklarını ve ellerindeki tüm araçları kullanmak konusunda kararlı olduklarını açıklamıştı.
Öte yandan Wall Street’te durgunluk söylemleri son zamanlarda yoğunlaştı, ancak çoğu ekonomist hala Fed’in enflasyonu sıkılaştırabileceğini ve acil bir inişten kaçınabileceğini düşünüyor. Piyasa fiyatları, bu haftaki 50 baz puanlık artışın ardından, Haziran ayında 75 baz puanlık bir artışın izleneceğini gösteriyor.
Ancak bunların hiçbiri kesin değil ve büyük ölçüde 2022′nin ilk çeyreğinde yıllık yüzde 1.4 oranında daralmış bir ekonomiye bağlı olacak.